MEVAT

MEVAT



‘ama tohum bende kaldı ve büyüdü’
Dosto



Hüznün mucidi kim sevgilim?
*
Ölüm bizi annemizin sesiyle çağırır, el ver geleyim…
*
Müteselsil kefil güvercin…
*
Kavakların içindeki kemik rengi karanlık..
*
Kaleme ve silgiye meydan okuyan defter-i kebir…
*
Bir sabah çil yavrusu gibi dağıldı havsalam…

Ah şu baht-karam…
*
Mezarımın başında kafa demleyen bir iki melek..
*
Hep mi hiç mi en eylülî seçenek…

ŞERH--
Önce kendi kendini ensenden öp…
*
Sonra hiç gelmemişe yürü…
*
Yâ kulum…

DOKURCUN

DOKURCUN

Yerhamükallah esliha kara kavaktaki aynayı anla…
Madem ezelle yaşıt acı
Öyleyse kediye yükleme
Kendi mezarını kendin taşı…

Bu saatten sonra besmelesiz tezcanlı terziliğe girişenlere
Ölüm girişir,-HÂ-MİM…
Girişkendir ölüm,
-Mesafelerden ezel biçer…

Karakucak erguvanlar mühtedi rüzgarlara meyyal
Sorsak şimdi bu rüzgardan
Şiire bir kundak bir zıbın çıkar mı
Sorsak şimdi bu ormandan
Nesire bir beşik bir kaşık çıkar mı

Servilerin gölgesinde kaç ölü buldum bak taşsız
Lalezarsız zar attım

Çarkıfelekler çakırkeyfti hiç yoktan
Yağmurdan yorulan topraktı rüyalarım

Bak ağaçsız ormanlarında şiirin
Olmayan ağaçların gölgeleriyle sızladım

Kim gölgesinden yorulduysa
Lale mezarına girip…

Pekiyi ama ölümle vaktin telafisi,
-YA-SİN…

Sordum sordum sordum
Bu yeşil ekin demeti,-dokurcun,-kıyamet kopsa yıkılmaz…

Ölümün telafisi elbette basübadelmevt,
-Ölüm beni aradığı yerde bulsun....

Bir Narçiçeği İliştirelim Şiirle İlişiği Kesilmiş Şairlerin Göğsüne…

İlklerin ilkine gidelim pırıl pırıl bir hüzün çıkaralım yaşamalarımızdan
İntihar sağnaklarından yapılmış salıncaklara binelim
Bir narçiçeği iliştirelim şiirle ilişiği kesilmiş şairlerin göğsüne…
Dünyayı yerinden oynatacak bir manivela bir anlam gerek bize…
En büyük devrim ölüm… Tek yol hüzün amenna… Yaşasın depresyon…
Allah’ı arayalım asri mezarlıklarda belki buluruz sora sora…

Sırasıdır Sınır Tanımayan Kuşlar Derneği’ne üye olalım
Sevaptır dağları dağlara kavuşturalım vizesiz pasaportsuz…

Bir mezar taşıyla iki lale vuralım birini toprağa gömelim birini ayyuka…

Su Temizlerken Kirlenir de…

Biz çocuğuz dünya denen bu ateşten deryayı tahta atlarımızla geçemeyiz…
Cennetin canhavli ninnisi annesini masalda unutan bebeğin dirayesi
Çözelim ölüm denen bilmeceyi cehenneme cenabet girmeyelim…
Unutmayın erenler unutmayın erenler su temizlerken kirlenir de…

Balzac’ın zambaklarına uçkur çözen yobaz kelebekler arıları recmeder…
Şiir vadisinde ölüme pabucunu ters giydirir tövbekar şairler
Ölüm’e kimse oy vermez… Ölüm oysuz daima iktidar erenler…
Bir karıncanın gölgesine takılıp ölür çıtayı Allah’a kadar yükseltenler…

Kahrolsun libidonal azgınlık subaşlarını tutmuş faşizm onun icadı
Gün yüzü görmedik paranın ve şiddetin şehvetinden…

Meleklerin şeytan minarelerinden arada bir işittiği…
Laleli’de bir lale kendi aleviyle kendini yakmaya niyetli…

Hepimiz yokken her şey Kaos’un karnında saklı… Kaos varsa anlamak yok…

Saçı sakalına karışmış müntehir kelebekler açmadan solmuş karanfiller

Anlamak insanı delirtir… Allah anlamayı saraydaki tanrılara değil insana bıraktı ey gafiller…

KARNIMIZI DOYURACAK BİR ŞEY BULAMAYINCA,SUYU KAŞIKLAMAYA GİRİŞTİK

Büyük şiirhan (şiir okuyucusu) bizden, hep uçan, hiç konmayan kuş olmamızı istiyor.

İçiçe geçmiş iki boş tencereye vatan denmez, içiçe geçmiş daha fazla boş tencereye de denmez. İçiçe geçmiş boş tencereler eşit değildir.

Sonra ne yapalım dedik.

Karnımızı doyuracak bir şey bulamayınca,suyu kaşıklamaya giriştik.

HESAPSIZ OSURUK BOK GETİRİR.

-KENDİ OSURUĞUYLA (ŞİİRİYLE) DÜNYAYI KOKUTTUĞUNU SANANLARA NEYZENLEME-

İnsan ne yana dönerse dönsün,götü arkasındadır.

Bokla yapılan sidikle yıkılır.

Referandum:İster pes et ister pes etme, kuşların pipisi olduğuna inandırıldı herkes.

Mutfakla kenef arasındaki mekik diplomasisi. Kendi götüyle doğurduğunu iddia edenler.

Hesapsız osuruk bok getirir.

Sessiz osuruk fena kokar, aynı masada oturan üç kişiyi birbirine düşürür.

Sıç sıva artık her şey senin.

Karanlıkta kendi sıçtığı boka basıp üstüne düşen kim?

Hadi şimdi vara yoğa tüy dikelim,yeni andımız bu.

Tek şart kayıtsız şartsız büyük göte’nin götünde kıl olmaya razı olmak.

Azimle sıçan mermeri delermiş.

BİLDİRİ

BİLDİRİ

dut ağacının altından
gölge toplayanlar...
Allah'ın gücüne gitmesin
bir ölüye iki kere selâ
                                    v e r i l m e z. . .